Frank Herbert, deneylerden fazlaca deneysel yaklaşımların had safhaya ulaştığı, tür içindeki "iyi edebiyat iyi edebiyattır"cıları bir araya getiren yeni dalga bilimkurgu akımının en mühim temsilcilerinden. Türün tüm olanaklarını, suyunu çıkarana kadar kullandığı Dune serisinin üçüncü kitabı Dune Çocukları, din ve güç arasındaki ince çizginin altını çizen sayılı romanlardan.
Paul'ün çöle gidişinin üzerinden dokuz yıl geçmiş, çöl gezegeni artık yeşillenmeye başlamıştı. Baharat üretimi de giderek artıyordu. Bu değişikliklerle beraber çöl terk ediliyor, kök salmış âdetlerden sapılıyordu.
Baharatın sağladığı geleceği görme gücünden yoksun kalan Alia, İmparatorluk'u kaybetmemek adına elinden geleni yaparken, karşısında geçmişinden hesaba katmadığı rakipler bulacaktı. Çölün derinliklerinden çıkagelen Vaiz, Paul'ün dinine karşı vaazlar veriyordu. Unutulmayan kan davaları yeniden gün yüzüne çıkacaktı.
Paul'ün ikizleri, II. Leto ve Ganimet ise İmparatorluk'un yeni mehdileri olarak yetiştirilmekteydi. Fakat onların da kendi planları vardı.
Dune Çocukları, efsanesiyle uzlaşamayan bir gezegenin yörüngede kalma mücadelesi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder